T HABER
Son Haberler:
BAF, Bulgaristan Türklerinin sorunlarının masaya yatırılmasını talep etti.Sivil toplum kuruluşu Bulgaristan Adalet Federasyonu (BAF) Başkanı Sezgin Mümin, Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisi Genel Başkanı Lütvi Mestan'a yazdığı mektupta kurulacak hükümeti Bulgaristan Türklerinin sorunlarını çözmesi halinde desteklemesini istedi.Mektubun kopyaları da Meclis'te temsil edilen Bulgaristan'ın Avrupa Gelişimi İçin Vatandaşlar Partisi (GERB) , Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) ve Ataka Partisine gönderildi. Sezgin Mümin, 11 Ocak Bildirisi'ni Meclis'e sunan GERB'e; özellikle de Güçlü Bulgaristan İçin Demokratlar Partisi (DSB) Genel Başkanı İvan Kostov'a teşekkür etti.

Son Haberler

Balkan faciası ve bugünler

18 Mayıs 2013 Cumartesi





                                                    

Yılmaz Gürbüz
Balkan faciası ve bugünler


Balkan Savaşı’ndan kaçan muhacirler (en üstte),
Selanik işgalinden sonra şehre giren Konstantin
(ortada). Salenik’in işgalinden sonra Türklere haç işareti yapan işgal kuvvetleri (üstte)
Hezimetler
21-23 Ekim'de Bulgarlar Edirne-Kırklareli arasındaki Suloğlu-Pınarhisar Savaşlarını, 2 Kasım'da da Lüleburgaz muharebelerini kazandılar. Türk Ordusu dağılıp çözüldü. Geri çekildi. Kırklareli düştü. Osmanlı Ordusu perişan halde Çatalca'ya çakılıp kaldı.
Sırplar 20 Ekim'de Türk Ordusu'nu Kosova'da bozguna uğrattı. Düşman Priştina'yı aldı. Bura 1389'da I. Murat Han, 464 yıl önce de II. Murat Han'ın zafer kazandığı yerdi. Sırplar 26 Ekim'de Üsküp'ü, 27 Ekim'de de Manastır'ı aldılar.
Yunan cephesi ise daha hızlı çöktü. Yunanlılar 22 Ekim'de Serfice'yi aldılar. 23 Ekim'de Alasonya ve Yeni Pazar'a girdiler. 25 Ekim'de direnç görmeyen Yunan Ordusu Vistriçe'yi geçip Karaferye'yi işgal etti. Vardar'a yaklaştı. 6 Kasım'da Preveze'yi aldılar.
Kolordusunu silah atmadan geri çeken Hasan Tahsin Paşa'nın bazı vatansever birlikleri üstlerini dinlemeyip, direnip şehitler veriyordu. Aşağıkayılar'da halk bu subaylarla birlikte karşı koydu. Ama asıl ordu geri çekildiği için Konstantin kolaylıkla Selanik'e yöneldi. Selanik'i savunmakla görevli jandarma paşası Hasan Tahsin Paşa silah atmadan çekildiği gibi garnizonundaki bütün silah ve cephaneyi Yunanlılara teslim etti. Sersefil, aç susuz Selanik'e dönen Türk erleri arkadan vuruluyor, öldürülen sivil Türkler Vardar nehrine atılırken şehir büyük bir törenle Konstantin'e teslim ediliyor ve merasimde bu üç hainden ikisi bulunuyordu. Yunanlılar taş basma kitaplarında bu tarihi anı resimlediler. İhaneti anlaşılan ve memleketten kaçan Tahsin Paşa'nın Yunanlılardan bir heybe altın aldığı halk arasında duyuldu. Nitekim aynı paşa kaçtıktan sonra İtalyan Rivyerası'nda ve Arnavutluk'ta villalar yaptırdı. Tarihin ibret verici bu ihanetini iki romanımda ("Selanik'ten İzmir'e" ve "Mübadiller") teferruatı ile belgelere dayalı olarak anlattım.
9 Kasım'da Selanik direnmeden teslim olurken Edirne'de Şükrü Paşa beş ay beş gün direnmiştir. Yanya'da ve İşkodra'da da Esat ve Hasan Paşa'lar dört beş ay direnip savaşmışlardır.
İhanet dolu Selanik'in tesliminden 118 gün sonra Yanya, beş ay kadar sonra da (24 Mart 1913) Edirne teslim olmuştur.
Gaflet ve ihanetler
Balkan Harbi'nin gafilleri kadar hainleri de çoktur. Biri de Sultan Hamit'e hal kararını tebliğ eden dört (Yahudi, Ermeni, Gürcü) kişiden biri olan Arnavut Esat Toptani'dir. Bu eski Osmanlı mebusu Sırp saflarında Türk'e karşı savaşmış, İşkodra'yı savunan Hasan Rıza Paşa'yı öldürüp şehri Karadağ'a teslim etmiştir.
Milliyetçi bir Türk subayı olan ve savaşlara katılan, Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa'nın oğlu olan İsmail Okday da "Yanya'dan Ankara'ya" adlı eserinde gaflet ve ihanetleri anlatır: "Biz dört devlete karşı savaşırken Arnavut Epirot çeteleri de Türk'e karşı savaşıyordu." (s. 137)
Balkan yenilgisi fecidir, büyüktür, felakettir ama yer yer zafer ve kahramanlıklar da vardır. Bir avuç Aşağı Kayalar direnişi ve Cavit Bey'in kahramanlığı gibi…
İsmail Okday'ın kitabından devam edelim:
"11 Aralık 1912'de Cavit Bey Anadolu askeri ile Yanya'ya gelir. 1300 er 17 Şubat 1913'te Manalos Savaşı'nı kazanır. Ama Cavit Bey şehittir." (s. 91) Bu savaşlar sırasında Arnavut erler kaçma yanında "çirkin ve rezilane hareket eder. Küçük Cavit Paşa'nın cesedini bile soydular." (s. 92) Yaralı Ermeni asker "Yaralı yedek subay Ohannes Efendi bile bu hale isyan eder ve şöyle der: ‘Askerler! Bakın ben Ermeniyim. Uzaktan memleketimize geldim. Siz ise çakallar ve korkak tavşanlar gibi kaçıyorsunuz. Yaşasın Osmanlı Devleti." (s. 92-93)
Balkan Harbi sırasında çocuk yaştaki Anadolulu Türk erlerini Arnavutlar arkadan vurur, soyar. İzmirli yaralı, kolsuz bir er imdat ister, ama onu Türk olmayan erler soyar, ölüme terk eder.
11 Mayıs 1913'te Osmanlı mebusu olan hain İsmail Kemal Arnavutluk istiklalini ilan eder.
Balkan Savaşları'nda Osmanlı Ordusu'nun ikmali eksikti. Askeri sefildi. Ekmek bile bulamayan vardı. İklim de kötü idi. Toplar yağmurlu havada çamura saplanıyordu. Savaş sırasında direnen Türk askerlerinin aç olduğunu bilen düşman askerleri, karşıdan süngülerinin ucuna bir somun ekmeği takıp karşıdan gösterip moral bozar. Bu savaşlarda bulunan İsmail Hakkı "Arnavutların hainane davranışını özellikle Yanya savunmasında insafsız hareketlerini gördüm." der.
Hafız Hakkı Paşa da "Bozgun" isimli eserinde Balkan faciasını anlatır. Manastırlı olan bu paşa Enver Paşa'nın sınıf arkadaşıdır. O şairane ama dertli ve içli Rumeli hasretiyle anılarını yazar:
"28 Ekim 1913 – Artık şafaklar kan, şebnemli gözyaşı, davul sesi inilti musiki feryattır bana. Yenge gayem ordunu namusuna sürülen kara lekeyi silmek…"
Silemez. Sarıkamış faciasından sonra hastalanıp şehit olur.
Bozgunun sebepleri
Çatalca savunmasında kahramanlık gösteren Hakkı Paşa eserinde bozgunun sebeplerini anlatır. Kötü yönetim ve kötü komutanlar sebebiyle askerde ve toplumdaki çöküşü anlatır. İnsan ve asker psikolojisi üzerinde durur:
"Birlik duygusu olmayan yerde panik başlar. Er kıtaya, kıta ere güvenmez. Düzensizlik bela, dehşet korku, düşünce ve azmi kaldırır. Bozgun milli terbiye ve askeri eğitimle önlenir. Bozgunluk verem gibi bulaşıcıdır, yayılır. Millet seviyesi düşükse asker kazanamaz." (s. 74)"Fedakarlık vatan sevgisiyle olur. Müşterek ülkü, iman yoksa yorgunluk, yılgınlık ve bozgun başlar." (s. 84) Bir Bulgar eri "Paşalarınız satılıktır." der. (s. 91)
Bütün eseri özetlemek zor. Her Türk okumalıdır.
Balkan bozgunu sonucu binlerce şehit verip yüz binlerce şehit verip yüz binlerce Türk'ün göç ederek yollarda perişan şekilde ölmesi kadar esir edilenlere yapılan işkencenin aynısı Balkan Harbi'nde esir alınan sivillere de yapılır. Lutiye Kampı işkence merkezidir. Gemiyle esir kampına götürülen Türklerden 250'si denize atılarak öldürülür.
Eskiden Yunanlar, Ermeniler, bugün de bölücü Kürtler
Böyle Türk düşmanlığı ile dolu Yunanlının şimdi Ermeniler gibi PKK'nın arkasında ve içinde olmadığını kim söyleyebilir. PKK sırf bölücü Kürtlerin örgütü olsa bir yılda değil bir günde silinip yok edilirdi. Dün Balkan faciasında nasıl dört küçük Balkan devletinin arkasında Fransa, Almanya, Avusturya, Rusya var idiyse bugün de onlara ilaveten ABD ve Araplar da vardır.
Balkan Harbi öncesi ve sonrası ile bugünün ihanet ve gafletlerine ışık tutacaktır. İyice hatırlanıp içerdeki ve dışarıdaki dost ve düşmanlar açıkça gösterilmeden bölücü terör önlenemez. Tarihin hiçbir devresinde Hakkari'de ve diğer illerde Kürt devleti kurulmamıştır. Kürtlerin asıl yurdu Zağros Dağları ve İran'dır. Bu sebeple aklı başında olan Kürt aydınları Malazgirt Savaşı'nı yapıp kazanan Türklerden sonra buraya yerleştiklerini, Türk'ün hoşgörüsü ve İslam'ın kardeşliği ile yekvücut olduklarını hatırlayıp ihanet yolunda olan bölücülere karşı çıkmalıdırlar.
Bir zamanlar Ermeniler emperyalist devletlerin kuklasıydı. Şimdi de beynelmilel terör örgütü olan PKK'nın maşası bölücü Kürtler olmasın!

http://www.turksolu.org

Halk, demokrasiye karşı


Sosyolog Kolyo Kolev 8 Ağustos 2012'de Trud gazetesinde yazdığı "Demokrasinin Kırılgan Yüzü" adlı makalesinde bugünkü protestolarla sosyal krizi açıklayan tespitte bulunarak Bulgaristan'ın şu anki
durumunu 30'lu yılların nazi Almanya'sına benzetti. Kolyo Kolev makalesinde şu açıklamayı yaptı:
Eğer Bulgaristan bağımsız ve egemen demokratik bir ülke olsaydı, büyük ihtimalle faşist bir ülke olurdu (daha doğrusu: nasyonalsosyalist).
Faşizm de 30'lu yıllarında Almanya'ya geldiği gibi gelecekti.Demokratik seçimlerle geniş halk kitlesinin iradesiyle... Çünkü halkın görüşlerini yansıtan verilere göre halk kitlesinin büyük bir kısmı, millîlik (her ne ifade ediyorsa artık) adına vatandaş hakkı ve özgürlüleri, ifade özgürlüğü, hukukî düzen ve demokrasiden ödün
vermeye daha dünden hazır. Trud gazetesi bu makaleye "Bugün bu korkunç sosyolojik değerlendirmeler gözümüzün önünde gerçekleşiyor, herkese ve her şeye karşı nefret hissiyle ve intikam arzusuyla sokaklara dökülüyorlar. Bir tek halk yığınlarının beklediği fürer ya da duçenin gelmesi eksik. Fürerlik yapmak isteyenler çok, Tanrıya şükürler olsun ki şu an birbirlerini saf dışı bırakıyorlar..." yorumunu ekledi.

Aydın Osman | T HABER

Sofya inşaatçıları ağırladı


    Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) ve YEM Fuarcılık organizasyonuyla Türk yapı malzemesi üreticilerinden oluşan heyet Sofya’da düzenlenen Bulgarian Building Week Fuarı’nı ziyaret etti, Türk İnşaat Forumu’na katıldı ve Bulgaristan’daki sektör temsilcileri ile bir araya gelerek karşılıklı iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Yapı Fuarı – Turkeybuild’in ihracata yönelik uluslararası adımları kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar katılımcı firmalara, sektöre ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyor. 
    Platform bu yıl faaliyetlerini; “Konuk Ülke Almanya Projesi”, “Türk İnşaat Forumları” ve “3. Avrasya Yapı Forumu” olmak üzere üç ana başlıkta sürdürüyor. Fuarın Konuk Ülke Almanya Projesi etkinlikleri ile başlayan çalışmalar, paralel olarak Türk İnşaat Forumları ile devam ediyor. Mevcut pazarlarda Türk yapı malzemeleri sektörünün hakim konumunun güçlendirilmesi ve ihracat pazarlarında yeni fırsatlar yaratılması amacını taşıyan Türk İnşaat Forumları’nda Karsnodar’da gerçekleştirilen ilk forumu, Sofya - Bulgaristan’da gerçekleştirilen ikinci forum izledi.
    Bulgarian Building Week Fuarı paralelinde, Sofya’da bulunan Bulgaristan Sanayi ve Ticaret Odası’nda düzenlenen 2. Türk İnşaat Forumu’nda iki ülkenin yapı malzemesine dair sunumlar yapıldı ve yetkililer tarafından konuya dair bilgilendirmeler gerçekleştirildi. 
    Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi İsmail Aramaz’ın açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlik, Bulgaristan Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Georgi Stoev, Yapı-Endüstri Merkezi ve YEM Fuarcılık Genel Müdürü Dr. Barış Onay ve Türk-Bulgar Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Stoyan Stalev’in konuşmalarıyla sürdü. 

KURUMLAR VERGİSİ AVANTAJI

   Açılış konuşmalarının ardından Bulgaristan Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Georgi Stoev’in moderatörlüğünde devam eden forumda, Bulgaristan Yatırım Ajansı adına söz alan Georgi Alipiev; ekonomilerindeki mali disiplininin birçok açıdan Bulgaristan’ı yatırım için cazip bir ülke kıldığını ve yüze 10 oranındaki kurumlar vergisinin, AB ülkeleri içerisinde Bulgaristan’ı öne çıkardığını söyledi. Alipiev sözlerini şöyle sürdürdü: “Bulgaristan’da 2000 ve 2006 yılı arasında büyüyerek artan yabancı yatırımların oranı, son 2 yılda yavaşlama gösterse de devam ediyor, bu durum politik ve mali istikrar açısından önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor”.
    Bulgaristan İnşaatçılar Odası, Sofya Bölge Temsilciliği Başkanı Nikolay Stankov ise 2012 yılının ulaşım ve su ile ilgili büyük altyapı yatırımlarının gerçekleşeceği bir yıl olacağına dikkat çekti. AB normlarının eski bina stoğunu eritme konusunda avantaj sağladığını belirten Stankov, mevcut stoğun hızlıca standartlara uygun hale getirilmesi konusunda da ciddi kararlar ve bununla ilgili ayrılan fonlar olduğunu söyledi. 2010 yılında yüzde 2 olan enflasyonun 2011 yılında yüze 4.2 seviyelerinde olduğunu da belirten Stankov, “mali istikrar var ancak inşaat yatırımları için gereken kredi ve fonlamanın maliyeti yüksek. Bu sebeple devlet ve yerel yönetimlerin yatırımlarına ilaveten istenen hareketlenme için direkt yabancı yatırımları şart. AB içerisindeki en avantajlı kurumlar vergi seviyesi yüzde 10 ile Bulgaristan’ın. İnşaat sektörü Bulgaristan için geleneksel bir sektör ve odaların sektöre şeffaflığı ve düzenli tuttukları sicil kayıtları hem yabancı hem de yerli yatırımcıya ışık tutuyor” dedi. 

YALITIM MALZEMELERİ İÇİN BÜYÜK POTANSİYEL

Forumda söz alan bir diğer konuşmacı Bulgaristan İnşaat Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Boris Radulov oldu. Yalıtım malzemeleri tüketiminde yüzde 50’ye yakın düşüş olduğunu belirten Radulov sektörün toparlanmasının önündeki güçlük ve tehlikelere dikkat çekti. Radulov sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevcut (eski) bina stoğunun AB fonlarıyla beraber belirlenen normlarda gerçekleştirilmesi için oluşan talep mevcut üretim için büyük öneme sahip. Yeni projelerdeki yavaşlama seyrinin olumlu olacağına inancımız yüksek ve yukarı doğru oluşacak bu harekette yalıtım malzemeleri için özellikle yeni binalarda çok büyük bir potansiyelin oluşacağını farkındayız”. Rekabetin yüksek oluşu ve marjların düşük olması, mevcut atıl kapasitenin maliyetlerini yükselterek üreticiler üzerinde daha büyük bir baskı yarattığına da değinen Radulov, “kredi ve fonlamadaki darboğaz direkt ve endirekt olarak yalıtım malzemeleri üreticilerini de etkiliyor. Ancak, fonlamanın maliyetinin düşmesi ve kredi arzının artması dahi tek başına yeterli olmayacaktır. Tüketici tarafındaki talebin hızlanması, seyri olumluya çevirecek esas kırılma noktasıdır. Bu sürecin hızlanması konusunda da aktif olarak çalışan derneğimiz, eşit rekabetin sürdürülmesi ve uygulama konusunda da faaliyetlerini sürdürüyor” şeklinde konuştu. 

BULGARİSTAN STRATEJİK PAZAR

Yapı-Endüstri Merkezi ve YEM Fuarcılık Genel Müdürü Dr. Barış Onay ise sunumunda Şubat ayı içerisinde yayınlanan Türk Yapı Sektörü Raporu’nda derlenen makro-ekonomik ve yapı sektörü özelindeki veriler ışığında, Bulgaristan ve Türk yapı sektörünün genel ekonomiye katkılarındaki paralelliğe dikkat çekti. Onay sözlerini şöyle sürdürdü: “Bulgaristan’ın azalan nüfusu yeni bina talebindeki azalışı açıklıyor. Bulgaristan gerek coğrafi, gerek kültürel yakınlıktan dolayı Türk yapı sektörü için de stratejik bir ihracat pazarı olarak algılanmalı. Son birkaç yıldır Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da ilk 4 ülke ziyaretçi sıralamasında her zaman Bulgaristan bulunuyor. İki ülke de daha çok iş yapabilmek için tamamlayıcı özelliklere sahip”. Türkiye’nin rekor seviyede gerçekleşen 2011 yılı büyümesinin ise AB ekonomisinin genel gidişatına paralel olarak 2012 yılında bu seviyelerde seyretmeyeceğine de dikkat çeken Onay, aslında büyüme seviyesinin bir normalleşme sürecine girdiğini ve ÜFE – TÜFE arasındaki farkın kapanışının da daha istikrarlı bir piyasa ekonomisini beraberinde getireceğini söyledi. Onay konuşmasında, enerji ithalatının üretim maliyetleri içerisindeki yüksek payının cari açığı her zaman diri tutan en önemli yapısal sorun olarak öne çıkardığını söyledi. Bulgaristan’ın durgunluktan çıkışında Türkiye’nin 2008 kriz zamanında uyguladığı tek seferlik vergi indiriminin dönemsel etkilerinden de bahseden Onay, bu geçici indirimin otomotiv ve yapı sektörünün nefes alabilmesine ve krizin etkilerinin hissedildiği dönemde çarkların dönmesine faydası olduğunu da belirtti. 
Forum, ikili görüşmeler ve IEC tarafından organize edilen Bulgarian Building Week Fuar ziyareti ile sona erdi. Türk yapı malzemesi üreticilerinden oluşan heyet fuarı T.C. Sofya Büyükelçisi İsmail Aramaz, Sofya Ticaret Müşaviri Zafer Soylu, Türk-Bulgar Ticaret Odası Direktörü Timur Halilov ile birlikte gezerek firmalardan bilgi aldı. Forumların bundan sonraki ve son durağı 3. Türk İnşaat Forumu, 10 – 11 Nisan 2012 tarihinde Moskova’da, Mosbuild Fuarı’nda gerçekleştirilecek.


Fuar Hakkında:

Yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından düzenlenen ve 35 yıldır yapı sektörünün tüm bileşenlerini bir araya getiren en büyük platform olan Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul, 2 - 6 Mayıs 2012 tarihleri arasında, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi/Büyükçekmece’de düzenlenecek. Her geçen yıl büyüyerek sektöre olan katkısını artıran fuarda bu yıl da; binlerce ürün çeşidi, yeni teknoloji ve hizmet yer alacak. Fuar 81 bin metrekarelik 12 salon ve açık alanda, bin 150 katılımcı firma ve 111 bini aşkın ziyaretçiyi buluşturacak. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul, “Türkiye’nin de içinde bulunduğu Balkanlar, BDT ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgenin en büyük yapı malzemeleri fuarı” olma özelliğini taşıyor. 

İsmail KORKMAZ / Sofya

Kircaali ilindeki belediye başkanları Bölge Eğitim Müfettişinin görevden alınmasını istiyor


Kırcaali ilindeki yedi ilçenin belediye başkanları Eğitim Bakanı Stefan Vodeniçarov’a bir deklarasyon göndererek Kırcaali Bölge Eğitim Müfettişi Grozdan Kolev’in görevinden alınmasını istedi.

Belediye başkanları, protesto deklarasyonu olarak adlandırdıkları ve Eğitim Bakanı Vodeniöarov’a gönderdikleri mektupta, bölgede siyasi atamaların yapıldığını belirtiyor.
Başkanlar, particilik esasına göre, işten atılan müdürlerin tekrar işe alınmasını talep ederek, isteklerinin yerine getirilmemesi halinde Bölge Eğitim Müfettişliği önünde protestosu gösterisi düzenleyeceklerini kaydediyor.

Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisinden (HÖH) olan Kırcaali’nin yedi ilçesindeki belediye başkanları, HÖH’lü müdürlerin işten çıkarıldığını ve yerlerine de GERB partisine yakın müdürlerin atandığını savunuyor.

T HABER

Ünlü İngiliz grup Depeche Mode'un bu akşam İstanbul'da vereceği konseri ertelendi


Konseri organize eden firma adına yapılan açıklamada, "17 Mayıs 2013, Cuma akşamı gerçekleşmesi planlanan İstanbul konserinin, Depeche Mode ve Purple Concerts'in kontrolü dışında gelişen, Bulgaristan sınır kapısındaki grev ve yaşanan üzücü olaylar nedeniyle gerçekleşemeyeceğini tüm müziksever ve bilet sahiplerine bildirmekten dolayı üzüntülerimizi bildirmek isteriz. Bulgaristan tarafında gerçekleştirilen yol kapama eylemi, Depeche Mode prodüksiyon TIR'larının Türkiye'ye geçişine izin vermemiş ve konserin gerçekleşememesine yol açmıştır. Depeche Mode ve Purple Concerts yetkilileri şu an, konseri ileri bir tarihe yeniden programlamak için çalışmaktadır. Bilet almış tüm müzikseverlerden biletlerini saklamalarını, Depeche Mode ve Purple Concerts tarafından yapılacak açıklamaları takip etmelerini, bir sonraki konser tarihinin açıklanmasını beklemelerini rica ederiz"denildi.

BAF'ın Türklerin sorunları üzerine çalışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

EN ÇOK OKUNANLAR

SON YAZILAR

Etiketler

Döviz Kur Çevirici

 
Support : Creating Website | Blog Okulu Template | Blog Okulu
Copyright © 2013. T HABER - Bütün Hakları Saklıdır.
Template Created by Creating Website Published by T HABER
Proudly powered by T HABER